The Platform
Merhaba;
Bu yazımda sizlere yakın günlerde izlediğim ve birçok derin anlam barındıran, metaforları ve göndermeleri ile, ekrana kitleyen bir film hakkında, spoiler vermeden bilgi vereceğim.
The Platform, İspanyol yapımı ve Netflix filmi olarak öne çıkan bir yapım. Konu olarak, görmeye alışkın olmadığımız bir senaryo ve atmosferi bizlere sunuyor.
Bir hapishane düşünün. Hapishane'nin, her katında iki tane mahkum kalıyor ve sabah saatlerinde, bütün katlara yemek servisi yapılıyor. Bu yemekler, bir platform ile bütün katlara yönlendiriliyor ve herkese yetemeyecek kadar yemek var. Hapishane dedim, ancak burayı hapishane olarak düşünmenizi istemem. Çünkü, suç işleyenler de girebilir, gönüllü katılımda sağlanabilir. O yüzden, yazının ileri ki kısımlarında burayı delik olarak adlandıracağım.
Delik, alışkın olduğumuz düzenlerden farklı bir şekilde, "0" katından başlıyor. Yemekler, yönetim tarafından sıfır katından indiriliyor ve bütün katlara servis yapılıyor. Bu servis sırasında, insanlara büyük bir görev düşüyor. Eğer, ihtiyaçları dışında, fazladan yemek yerlerse, alt bölümler de yaşayan insanlar, aç kalıyor ve bir süre sonra ortaya, vahşi görüntüler çıkıyor. (İnsan eti yemek gibi.)
Aslında, içinde bulunduğumuz durumu bu tip bir şeye örnek verebiliriz. Virüs, insanlığı kuşattı ve her gün, insan ölümleri ile vaka sayısı giderek artıyor. Bu durumda, insanlara bir görev düşüyor. DAYANIŞMA! eğer insanlar, dışarı çıkmaz ve kendilerini evlerinde karantinaya alırlarsa, virüs kontrol altına alınabilir. Konu olarak birbirlerine çok benzer değil mi? sanki film de işlenen konu, gerçek hayata bir gönderme gibi...
Ay sonunda ise, delikte yaşayan insanların katları değiştiriliyor. Yani, 6. katta yer alan bir insansanız, ay sonunda 171. kata geçebilirsiniz. Belirgin olmayan şey ise, deliğin kaç kat olduğu... Bu durum ise, insanları bir dayanışmaya teşvik ediyor. Siz, 6. katta yemeğinizi istediğiniz gibi yiyebilirsiniz. Çünkü, 0. kattan servis edilen yemekler, bütün katlara bölüşülüyor. Yani, sizden önce beş kat, bu yemeği tüketiyor. Yani, daha düşük katlarda olan kişiler, aynı yemeği yiyor. Belki de artıkları tüketiyorlar...
Eğer siz, ihtiyacınız kadarı olan yemeği yemez ve diğer insanlarla paylaşmazsanız, bu sıkıntıyı sizde çekebilirsiniz. 6. katta, yemek yediğiniz günlerden, 40. katta, artıkları bulan veya daha aşağı katlarda yemek bile bulamayan kişi konumuna düşebilirsiniz.
Filmimiz, Hristiyanlığa da gönderme yaptığı söyleniyor. Filmde yer alan karakterlerin, dini kişiler olduğu ise, birçok yerde söylenilen bir şey. Bu arada, ana karakterimiz ise, gönüllü bir şekilde deliğe giren bir kişi...
Daha fazla detaya girmeden, sizleri fragman izlemek için yalnız bırakıyorum...